Vitiligo Hastalığı Nedenleri, Belirtileri Ve Tedavisi Nedir?
Cilt rahatsızlığı olarak bilinen Vitiligo hastalığı hakkında tüm detaylara bu yazımızda ulaşabilirsiniz.

Vitiligo hastalığı cilt lekelerinin renklerini kaybettiği uzun vadeli kronik bir cilt hastalığı olarak adlandırılır. Her yaştan, cinsiyetten veya etnik gruptan insanları etkileyebilir. Bütün dünyadaki insanların yaklaşık % 0.5 ile 2’sini etkilediği bilinmektedir. Hastalıktan etkilenen toplam cilt alanı kişiden kişiye göre değişkenlik gösterir. Gözleri, ağzın içini ve saçı etkileyebilir. Çoğu durumda kişinin vücudunda etkilenen alanlar hayatının geri kalanı boyunca diğer vücut alanlarına göre farklı renkte görünür.
Vitiligo hastalarında yaşanılan durumda ışığa duyarlılık vardır. Etkilenen alanların güneş ışığına etkilenmeyen alanlardan daha duyarlı olacağı net bir şekilde anlaşılabilir. Ayrıca vitiligo görülen yerlerde lezyonların yayılıp yayılmayacağını ve ne kadar yayıldığını tahmin etmek oldukça zordur. Yayılım haftalar alabilir veya lezyonel bölgeler aylar veya yıllar boyunca aynı bölgede sabit kalabilir. Açık ten rengine sahip kişilerde koyu lekelenmeler daha görünür bir şekilde karşımıza çıkmaktadır.

Vitiligo Hastalığının Nedenleri Nelerdir?
Tüm dünyada epidemiyolojik olarak düşük bir oranda görülen vitiligo hastalığının kesin nedeni tam olarak bilinmiyor. Ancak bazı faktörlerin hastalığa katkıda bulunduğu kesin olarak kanıtlanmış. Bu faktörler şu şekildedir;
- Bağışıklık sisteminin aşırı aktif hale geldiği ve melanositlerin yok edildiği otoimmün bir bozukluk
- Oksidatif stres
- Depresyon
- Güneş ışınları veya kesik nedeniyle ciltte lezyon oluşması
- Kimyasallara maruz kalma
- Sinir sistemi hastalıkları
- Genetik
- Viral hastalıklar
Vitiligo hastalığı bulaşıcı değildir. Semptomlar her yaşta ortaya çıkabilir. Ancak klinik çalışmalar 20 yaş civarında insanların daha çok etkilendiğini ortaya koymuştur.

Vitiligo Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Vitiligo hastalığının tek semptomu kişinin cildinde etkilenmeyen alanlardan farklı renk tonunda lekelenmelerin ortaya çıkmasıdır. Göze çarpan ilk lezyonlu bölgenin genellikle güneşe maruz kalma sonucunda ortaya çıktığı bilinmektedir. Belirtiler basit bir nokta olarak başlar. Cildin geri kalanından biraz daha soluk renkte görülür. Ancak zaman geçtikçe bu nokta daha çok beyazlaşır. Lezyonlar düzensiz şekildedir. Bazen kenarları hafif kırmızı bir tonla iltihaplanabilir. Bazı durumlarda ise kaşıntıya yol açabilir. Bununla birlikte vitiligo hastalığında meydana gelen renk farklılıklarının olduğu bölgelerde herhangi bir rahatsızlık, tahriş, ağrı veya kuruluk görülmez.
Vitiligo Hastalığının Çeşitleri ve Komplikasyonları Nelerdir?
Hastalar %90 ihtimalle segmental olmayan yani simetrik vitiligo hastalığından muzdariptir. Vitiligonun bu çeşidinde lezyonlar simetrik bir şekilde vücut bölgelerine yavaş bir şekilde dağılır. Genellikle yüz, boyun ve eller gibi yaygın olarak güneşe maruz kalan cilt bölgelerinde görülür. Ayrıca ellerin arkaları, gözler, diz, dirsek, ayak, ağız, koltuk altı, kasık, burun, göbek, cinsel organlar ve rektal bölgede vitiligo hastalığının izlerine rastlayabiliriz.
Segmental vitiligo ise segmental olmayan türe göre daha hızlı bir yayılım gösterir ve asimetriktir. Vitiligo hastalarının sadece % 10’u segmental vitiligo çeşidinden etkilenir. Bu tablo genellikle omurganın dorsal köklerinde ortaya çıkan sinirlere bağlı cilt bölgelerinde görülür ve topikal tedavilere iyi bir şekilde yanıt verir.
Vitiligo hastalığı yaşayan kişilerde genellikle komplikasyon olarak işitme kaybı, görme ve gözyaşı üretiminde bozukluklar, ağrılı güneş yanığı gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bununla birlikte tiroid hastalıkları, addison hastalığı, hashimoto tiroiditi, tip 1 diyabet veya pernisiyöz anemi gibi otoimmün bozukluklar da seyredebilir.

Vitiligo Hastalığında Tedavi Nasıldır?
Amerikan Dermatoloji Derneği vitiligoyu bir kozmetik problemden daha fazla kompleks bir tıbbi müdahale gerektiren sağlık sorunu olarak tanımlamıştır. Tedavi aşamasında ise kişinin görünümünü düzeltmeye yönelik çalışmalar yapılır. Bu tedavi aşamalarından bazıları şu şekildedir;
- Güneş koruyucu krem kullanarak cildin daha açık bölgelerini güneş ışığına daha az duyarlı hale getirebilirsiniz.
- Ultraviyole B ışınları ile fototerapi tedavisi günlük kullanıma izin vermekle beraber klinik ortamında haftada 2 veya 3 seans uygulanabilir. Tedavinin süresi hastalığın derecesine göre değişkenlik gösterir.
- Ultraviyole A ışınları ile fototerapi tedavisi genellikle profesyonel sağlık hizmeti veren kişiler tarafından uygulanır. Tedavi haftada 2 seansta 6 ile 12 ay sürmektedir. Hasta bu tedavide ultraviyole ışığına cildin duyarlılığını artıran bir ilaç kullanmak zorundadır.
- Hasta kozmetik açıdan sıkıntı yaşıyorsa bu durumda etkin bir tedavi için depigmentasyon yaptırabilir. Depigmentasyon işlemi monobenzone, mequinol veya hidrokinon gibi hücre topikal losyonlar veya kremler kullanılarak uygulanır.
- Vitiligo hastalığının bir diğer tedavisi ise etkilenen bölgelere kortikosteroid içeren krem kullanımıdır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta eğer yüzde vitiligo lekeleri varsa kortikosteroid kremler asla kullanılmamalıdır. Ayrıca steroid kremler ile tedavide 1 ay sonra herhangi bir iyileşme olmazsa veya yan etkiler ortaya çıkarsa tedavi mutlaka sonlandırılmalıdır.
- Kalsipotrien, D vitamini türevi topikal bir kremdir. Yan etkiler arasında döküntü, cilt kuruluğu ve kaşıntı yer alır. Vitiligo tedavisinde doktorlar tarafından tercih edilmektedir.
- Takrolimus veya pimekrolimus gibi kremler, kalsinörin inhibitörleri olarak bilinen ilaçlar küçük depigmentasyon alanlarına yardımcı olmak amacıyla bağışıklık sistemini etkileyen ilaçlar olarak bilinir. Bu ilaçlar vitiligo tedavisinin yanı sıra cilt kanseri ve lenfoma gibi durumlarda da kullanılır.
Kaynak: İnt. Dr. Z. B. KURTULUŞ